Türkiye'nin güneyinde, doğayla iç içe, sessizliğiyle bilinen küçük bir Anadolu kasabasında yaşanan gizemli bir olay, hem kasaba halkını hem de bölge tarihçilerini harekete geçirdi. Onlarca yıldır saklı kalan bir gerçek, geçtiğimiz hafta bir çiftçinin eski bir ambarı temizlerken bulduğu tozlu bir defterle gün yüzüne çıktı.
Defter, 1940’lı yıllara ait bir günlüğe ait. Günlükte kasabanın ileri gelenlerinden birinin, dönemin siyasi çalkantılarından korunmak için bazı belgeleri sakladığını, hatta bir define haritası çizdiğini belirttiği sayfalar yer alıyor. Bu iddialar üzerine köyde hummalı bir araştırma başlatıldı.
Kasabanın yaşlıları, uzun yıllardır konuşulmayan bu hikâyenin varlığını doğrularken, gençler ise bu olayı bir fırsat olarak görüp kültürel miras turizmi potansiyeli taşıdığını dile getiriyor. Ancak günlükte geçen bazı cümlelerin tehditkar bir dille yazılmış olması, olayın sadece bir sırdan ibaret olmadığını düşündürüyor.
Yerel yetkililer bölgede arkeolojik araştırma başlatılabileceğini söylerken, halk ise ikiye bölünmüş durumda. Kimileri gizemin aydınlatılmasını isterken, kimileri geçmişin karanlıkta kalmasının daha hayırlı olacağını düşünüyor.
Bu gizemli hikaye, "Sessiz Kasabanın Gizli Hikayesi" olarak hafızalara kazınırken, bölgeyi yakından takip eden gazeteciler ve araştırmacılar için de yeni bir dosya açıldı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.