Tarih: 30.03.2024 12:09

Türkiye’nin Bu Konuyu Acil Gündemine Alması Lazım

Facebook Twitter Linked-in

MHA - Klinik Psikolog Mehmet Büyükçorak, Uyuşturucu madde ile sosyal medyaya maruz kalma arasında beyindeki kimyasalların değiştirilmesi açısından bir fark olmadığını söyledi. Büyükçokrak verdiği bilgide, Yani bedenine bir kimyasal aldığında kişinin dopamin, serotonin, oksitosin hormonları harekete geçiyorsa sosyal medyadaki içerikleri gördüğünde de bu devreye giriyor. 
"Türkiye'nin de konuyu gündeme getirmesi lazım"
İşleyen demir ışıldar. Peki, işletilmeyen bir nesil? İşletilmeyen bir varoluş toplumsal zehirlenmeye sebep olabilir... İşte bu nedenden sosyal medyayı çocukların kullanımına yasa koyucular tarafından sınırlama getirilmesi tüm dünyada artabilir. Mehmet Büyükçorak Türkiye'nin de bu konuda adım atması gerektiği görüşünde.
"ABD'de devletin işe girmiş olması kötü değil. Bir tarafıyla iyi. Çok erken yaşta bir nüfusu bağımlı hale gelmiş olursa ve elinizde devlet olarak sağlık ekipmanları bakımından yeterli enstitü ve yeterli profesyonel yok ise tedavi amaçlı belli bir yerden sonra toplumu kurtarmanız çok zor olabilir. O sebeple devletin kendi omzundaki yükü azaltmak için ne kadar bağımlıyı tedavi edebilir, ne kadar enstitüsü var, ne kadar yataklı yeri var bu kişilere yatırmak için. Buraları öngörüp devreye girmiş olması bu bakımdan daha önemli. Yani toplumsal uçurumun daha fazla açılmaması bakımından." 
 Sosyal medya gençleri mutsuz mu ediyor?
 Sayısız vaatle her yaş grubunu kendine çeken sosyal medya mecralarının ne kadar kuvvetli etkilere sahip olduğu gün geçtikçe daha da anlaşılıyor. Platformlar her ne kadar kötü amaçlarla kurulmasa da, özellikler çocuklar üzerinde kastını aşan etkileri bakımından çok sayıda olumsuz deneyime yol açabiliyor.
 ABD'nin Florida eyaletinde bu platformlara yasa koyucular tarafından kısıtlama getirilmesi de işte bu açıdan önemli. Mehmet Büyükçorak ABD'deki silahlı okul saldırılarından, gençlerdeki madde bağımlılıklarındaki artışa, sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisinin artık göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaştığını anlatıyor.
 "ABD'de silahlanma, özgürlük, sınırlarla ilgili zaten var olan sorunlar var. Erkek çocuklar sosyal medyada biraz daha kendini kanıtlayıcı, uyuşturucu kullanımı gibi bağımlılıklarla tanışabilirken, kızlar ise güzellik algılarıyla ilgili bozulma yaşayabiliyor. Bu da bir sosyal kıyaslama getiriyor gençler arasında.
Yapanın daha iyi olduğu, yapmayanın daha başarısız olduğu kuvvetli bir mutsuzluk yaratıyor. Zaten bu sebepten dolayı, Birleşik Krallık Instagram ve Snapchat'i ergen yaş grubu için en zararlı uygulama seçti mental açıdan. Çünkü gençleri maruz kaldıkları içerikleri sağlıklı bir şekilde değerlendiremediği için mutsuz ettiğine kanaat getirdi."
 Sağlıklı yetişkinlik teknoloji tarafından sabote mi ediliyor?
TikTok'ta FYP (For You Page), senin için tasarlanmış anlamına gelen bir etiket var. Kişiselleştirilmiş algoritma, kullanıcıya sadece sevdiği içerikleri yine sadece parmağının bir ucuyla sayfayı yukarı kaydırırken gösteriyor. Mehmet Büyükçorak bu durumu "sürekli bir haz bombardımanı" olarak tanımlıyor.
 "Pasif bir şekilde oturduğunuz yerden size sevdiğiniz içerikler geliyor ve siz içerisinden seçmeye başlıyorsunuz. Çok hızlı bir şekilde. Siz artık gerçek hayatta uzun vadede yatırım talep eden, yaşam doyumu getirecek işlere girişmek istemeyeceksiniz. İlişki gibi, iş gibi, bir konuda sebatkarlık göstermek istemeyeceksiniz çünkü anında olmasını istiyorsunuz."
Sosyal medyanın sunduğu haz bombardımanının bir diğer olumsuz etkisi de "attention deficiency" yani dikkat sürecindeki düşüş. 
14 yaş sınırı yeterli mi?
Sosyal medya yasakları aslında çocuk ve gençleri bu tür mecralarla daha geç tanıştırarak sağlıklı ve sosyal bireyler olması için alınıyor. Peki 14 yaş yeterli mi?
 "Terapi odasına lise çağında müthiş zorbalık içeren vakalar geliyor" diyen Büyükçorak, yaş sınırının en az 16 olması gerektiğini anlatıyor.
Çünkü kız bir tane YouTube videosu koyuyor, gruplaşıyorlar. Altına çok kötü yorumlar yazıyorlar. Okula gitmiyor ya da kendine zarar verme, vücut ağrıları, mide bulanmaları ve hatta ilerlediği takdirde intihar düşünceleri devreye giriyor. Sosyalleşmenin ya da ötekiyle ilişkinin en karmaşık olduğu dönemler olan bu yaş gruplarında bu kadar sınırsız bir alan, bir dağılma getiriyor. Yani empati kurma ve duygudaşlık gibi olguların gelişeceği dönem manipülasyona uğramış ve bozulmuş oluyor.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —