Depremde çöken ‘Hayat Sitesi’ enkazında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Biz, Millet İttifakı olarak, vatandaşın sorunlarına kilitlenen bir ittifakız. Vatandaşın sorunlarını çözmek için çaba harcayan bir ittifakız. Ve yaşanan deprem sonrası, yaraların sarılması ve kentlerin yeniden ayağa kaldırılmasıyla ilgili düşünen, üreten bir ittifakız” dedi. Kılıçdaroğlu, kendisine, “Sizden ricamız; lütfen bu iktidarın başına gelin ve bu ülkeyi ayağa kaldırın” sözleriyle seslenen depremzede vatandaşa, “Bizi iktidara taşıyacak olan sizlersiniz. Biz, sizlerin sorunlarına kilitlendik. Sizin binalarınızı yapacağız, iş yerlerinizi yapacağız, kırsaldaki ahırları yapacağız. Hiçbir vatandaşı mağdur etmeyeceğiz. Bunları yaparken de sizi borçlandırmayacağız. Tam tersine, sosyal devlet olarak, sizin karşılaştığınız bütün zararları telafi edeceğiz” yanıtını verdi.
Altılı Masa'yı oluşturan Millet İttifakı liderleri; 13. Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, deprem felaketinden etkilenen illerden Malatya'da bir araya geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba rehberliğinde ziyaretlerde bulunan altı lidere, Malatya ziyaretinde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Baskanı Mansur Yavaş da eşlik etti. Altı lider, Malatya ziyaretlerinde, makam araçları yerine servis minibüsü kullanmayı tercih etti.
Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyetin Malatya’daki ilk durağı, Battalgazi ilçesi Milli Egemenlik Caddesi üzerinde bulunan ve depremde tamamına yakını çöken “Hayat Sitesi” enkazı oldu. Enkaz önünde açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Ramazan'ın ilk cumasında, Millet İttifakı'nın liderleri olarak, Malatya'dayız. Yaşanan acıları defalarca geldik, gördük. Bütün Malatyalılara tekrar başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Bu saatten sonra, depremi yaşayan kentlerin yeniden ayağa kaldırılması lazım. Ekonomilerinin güçlendirilmesi lazım. Kenti terk edenlerin ve tekrar eski yuvalarına, kentlerine dönmeleri gerekiyor. En büyük arzumuz bu. Millet İttifakı olarak, Malatya'dan başlayıp Hatay'a kadar süren deprem kuşağında yeni bir anlayışın hakim olması gerekiyor. Bu bölge için özel bir yasanın çıkarılması gerekiyor. Deprem bölgesini terk edenlerin tekrar geri dönmeleri için, bazı özel avantajların sağlanması gerekiyor. Bunun için özel bir yasaya ihtiyaç var. Konutların yeniden yapılması ama konutlar yeniden yapılırken kentin ruhuna, kentin tarihine, kentin özelliklerine dikkat etmek gerekiyor. Bina yapmak yetmiyor. Kentin ruhuna, dokusuna uygun binaların yapılması lazım. Tarihi eserlerin korunması ve aslına uygun yeniden onarılması gerekiyor. Özel teşviklerin yapılması gerekiyor. Bu bölgede yeni binalar yapılırken veya depremde güçlendirilirken, elbette ki kapısı, penceresi, demiri, çimentosu, bütün bunların dikkate alınması ve bu bölgede özel olarak imalatın yapılmasına özen gösterilmesi gerekir. Böylece hem istihdamı artıracak hem maliyetleri düşürecek hem yeni konutların, yeni iş yerlerinin yapılmasına imkan sağlanacak. Özellikle esnafın kısa sürede ayağa kaldırılması gerekiyor, alışverişin yapılması gerekiyor. İnsanların günlük ihtiyaçlarını rahat karşılayabilecekleri bir ekonomik altyapının süratle oluşturulması gerekiyor. Bunun ilk ayağı da esnafın ayağa kaldırılmasıdır. Borçlarının silinmesidir. Faizlerin silinmesidir. Esnafın rahat bir nefes almasının sağlanmasıdır. Biz, Millet İttifakı olarak, bu konuda çalışmalarımızı yürütüyor. Neyi nasıl yapacağımız konusunda da önümüzdeki günlerde kamuoyunu bilgilendireceğiz. Burada bulunmaktan, Malatyalı kardeşlerimizle kucaklaşmaktan memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmek isterim.”
“İttifaklar” sorusuna yanıt: “bugünü değil, geçmişi değil, geleceği konuşmak istiyoruz”
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, “Siyasete de bir yandan sıcak gelişmeler oluyor. Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı çatısı altında seçime girecek. Daha öncesinde bir uzlaşma sağlanamamıştı. Öte yandan HÜDA-PAR da Cumhur İttifakı listesinden seçime girecek ama dışarıdan destek verecek. Neler söylemek istersiniz” sorusuna ise, şu yanıtı verdi:
“Değerli arkadaşlarım, siyaset elbette devam ediyor. Ama biz; bugünü değil, geçmişi değil, geleceği konuşmak istiyoruz. Burada, Malatyalı kardeşlerimizin bulunduğu bir ortamdayız. Deprem bölgesindeyiz. Depremzedeler siyaset kurumundan, ‘Gelecekte bizim için ne yapacaksınız’, onu soruyorlar. Ankara'da insanlar, Cumhur İttifakı'nın içinde yer alabilirler. Kendi tercihleridir. Biz Millet İttifakı olarak her tercihe saygı duyarız. Ayrıca burada Millet İttifakı'nın liderleri olarak buradayız ama aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız da burada. Onlar da yaşanan olayları, gelip zamanında defalarca gördüler. Özellikle kayısı üreticilerinin ellerinde stoklar vardı. Bu stokların eritilmesiyle ilgili olarak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımızla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı arasında bir protokol de imzalandı. Biz, Millet İttifakı olarak, vatandaşın sorunlarına kilitlenen bir ittifakız. Vatandaşın sorunlarını çözmek için çaba harcayan bir ittifakız. Ve yaşanan deprem sonrası, yaraların sarılması ve kentlerin yeniden ayağa kaldırılmasıyla ilgili düşünen, üreten bir ittifakız. Temel hedefimiz bu. Ankara'da şu olur, bu olur, önemli değil. Ama Malatyalı bizden, ‘Bizim geleceğimiz ne olacak’ diye bekliyor. Maraşlı, Hataylı, Adıyamanlı, Şanlıurfalı, Gaziantepli, ‘Ne olacak’, Osmaniye, ‘Ne olacak bizim gelecekteki tablomuz’ diye düşünüyor. Biz, güzel bir geleceği en kısa sürede yeniden inşa etmek durumundayız. Ve depremzedelere konutlarını da, iş yerlerini de yaparken, hiç kimseden bir kuruş para talep etmeyeceğiz. Altını özenle çiziyorum. Bir kuruş para talep etmeyeceğiz. Öyle 20 yıl, vatandaşı borçlandır… Böyle bir şey yok. Millet İttifakı'nda böyle bir şey yok. Zaten ev yıkılmış, dükkanı yıkılmış. Adam perişan vaziyette. Allah aşkına, şimdi onun torunlarını mı borçlandıracaksın? Böyle bir şey de yok. Biz, gerçekten de her türlü kaynağı bu bölgeye aktaracağız. Bu bölgeyi ayağa kaldıracağız. Hiç kimse depremden gördüğü maddi zarar karşılığında, sosyal devletten bir yükümlülük beklemeyecek. Tam tersine, sosyal devlet vatandaşına katkıda bulunacaktır.”
Depremzede vatandaş: “lütfen iktidara gelin ve bu ülkeyi ayağa kaldırın”
Açıklama yapılan alanda bulunan depremzede bir vatandaş da yaşadıklarını, “Sayın Cumhurbaşkanım” diye hitap ettiği Kılıçdaroğlu’na şu sözlerle anlatma imkanı buldu:
“Ben, ailemi deprem nedeniyle Van'a götürdüm. Çünkü kalacak yerimiz yoktu. Bir çadırı bize 4 gün boyunca veremediler. 3 gün boyunca, sokakta gözlerinin önünde çoluk çocuk beklerken, bir çadır alamadık. Ve biz, Van'a gittik. Van halkı bize kucak açtığı halde, bizim memleketimiz ve Malatya'daki AK Parti belediyesi, milletvekilleri hiçbiri bile sahip çıkmadılar. Tamamıyla sahipsiz kaldık. Şu anda sistem, ekonomik olarak baktığınız zaman, tamamıyla bitmiş bir memleket görüyorsunuz. Ve bana üç kere telefon ediliyor; ‘Buyurun gelin, efendim konteyneriniz hazır.’ Dün saat 07.00’de Van'dan geldim. İnönü Üniversitesi'nin önünde konteyner olduğunu söylediler. Oraya gittim. Kaydım olmasına rağmen, ‘Konteyner yok’ dediler. Ve bana, ‘Git, bir hafta sonra gel’ diyorlar. Böyle bir ekonomik sistemde, böyle bir durumda vatandaş, olduğu kadar mağdur olmuştur. Sizden ricamız; lütfen bu iktidarın başına gelin ve bu ülkeyi ayağa kaldırın.”
“Bu bölgeleri tümüyle ayağa kaldıracağız”
Depremzede vatandaşı dinleyen Kılıçdaroğlu’nun yurttaşa verdiği yanıt şöyle oldu:
“Sağ olun, teşekkür ederim. Bizi iktidara taşıyacak olan sizlersiniz. Biz, sizlerin sorunlarına kilitlendik. Sizin binalarınızı yapacağız, iş yerlerinizi yapacağız, kırsaldaki ahırları yapacağız. Hiçbir vatandaşı mağdur etmeyeceğiz. Bunları yaparken de sizi borçlandırmayacağız. Tam tersine, sosyal devlet olarak, sizin karşılaştığınız bütün zararları telafi edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim. Dediğim gibi; bizi iktidara taşıyacak olan da sizlersiniz. İktidara taşıdığınızda göreceksiniz. Biz kendimizi topluma, kendimizi halka, kendimizi bu millete adamış olan liderleriz. Gönlümüz ister ki, Türkiye'de herkes huzur içinde yaşayabilsin. Deprem yaraları da en kısa sürede sarılabilsin. Kaynakları buraya aktaracağız. Buralarda, bu deprem bölgesinde, Malatya'dan başlayıp Hatay'a kadar olan zincir içerisinde, yeni yatırımların yapılması, inşaat sektörüyle ilgili ihtiyaç duyulan bütün ürünlerin burada üretilmesi, burada pazarlanması, inşaatlar bittikten sonra bu bölgelerin tekrar ihracat seferberliği yapmaları, Afrika'ya, diğer yerlere, Ortadoğu’ya ihraç etmeleri… Bütün bunların hepsini düşündük. Bunlarla ilgili özel bir kanun çıkması lazım. Bununla ilgili de altı partinin kurmayları çalışıyorlar. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili bir raporu da kamuoyuyla paylaşacağız. Bir kanun metnimiz de hazır olacak. Göreceksiniz. Hiç kimse endişe etmesin. Ticaretle uğraşan da esnaf kardeşimiz de sanayicisi de çiftçisi de üreticisi de işçisi de mühendisi, mimarı; bunların hiçbirisi endişe etmesin. Bu bölgeleri tümüyle ayağa kaldıracağız. İnşallah, burayı terk edip gidenler de kendi memleketlerine Malatya'ya, Kahramanmaraş'a, Adıyaman'a, Osmaniye'ye, Adana'ya, Mersin’e ya da yakın komşusu olan Hatay'a huzur içinde döneceklerdir.”
Kılıçdaroğlu, liderler, İmamoğlu ve Yavaş, açıklamaların ardından bölgede bulunan çadır kenti ziyaret ederek, vatandaşlardan gelen sorunları dinledi.
Hibya Haber Ajansı