8948,13%-0,65
34,24% -0,06
37,30% 0,21
3058,11% -0,41
5015,36% 0,02
Maden ihracatçıları yenilenebilir enerji yatırımları konusunda sıfır ya da düşük faizli finansman desteği talep etti. Maden ihracatçıları elektrik ve doğal gaza gelen zamlar sonrası yenilenebilir enerjinin öneminin daha da arttığına d
Maden ihracatçıları yenilenebilir enerji yatırımları konusunda sıfır ya da düşük faizli finansman desteği talep etti. Maden ihracatçıları elektrik ve doğal gaza gelen zamlar sonrası yenilenebilir enerjinin öneminin daha da arttığına dikkat çekti.
Ege İhracatçı Birlikleri’nde basın toplantısı düzenleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Rüstem Çetinkaya, madencilik sektörünün en önemli üç girdisinin akaryakıt, elektrik ve işçilik giderleri olduğunu, sektör olarak enerji maliyetlerini düşürmek için yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneldiklerini kaydetti.
Türkiye’nin dört bir tarafında yatırımları olan madencilik firmalarının yenilenebilir enerji yatırımı yapmak istediğinin altını çizen Çetinkaya, “Son elektrik ve doğalgaz zamları bekleniyordu, oranları ile ilgili farklı değerlendirmeler vardı. Zamlar sürpriz olmadı. Dolardaki artışın enerji maliyetlerine yansıyacağı aşikâr. Kendi kendine yeterli bir sanayi lazım. Bu kapsamda yenilenebilir enerji için ucuz finansman sağlanmalı. Gerektiğinde proje bazlı çok düşük faizli, hatta faizsiz finansman modelleri geliştirilmeli” şeklinde konuştu.
İhmal edilen pazarlara odaklandık
Türkiye’nin doğal taş ihracatında uzun yıllardır lider pazar konumunda olan Çin Halk Cumhuriyeti’ne ihracatın 2017 yılında 945 milyon dolar seviyesinde iken, 2022 yılı sonunda 450 milyon dolarda kalmasının beklendiği, bu durumun sektörü nasıl etkileyeceği ile ilgili bir soru üzerine Maden Sektör Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya şöyle konuştu: “Çin’e ihracat azalıyor ama ABD pazarında ciddi bir artış söz konusu. Bu durum pazar çeşitliliğinin gerekliğini ortaya koyuyor. Büyük ekonomiler için bir öngörüde bulunmak mümkün, ancak Çin için bir öngörüde bulunamıyoruz. Ekonomistlerde bulunamıyor, Çin’de seçim belirsizliği var. Çin’in gayrimenkul devi Evergrande krizi söz konusu. Bütün bunlara rağmen Çin pazarında dibi gördük, daha makul seviyede olacağız. Bu süreçte diğer pazarlara odaklandık. Hindistan pazarında belli noktaya geldik. İhmal ettiğimiz pazarlara odaklanıldı. Ancak Çin’de eski seviyelere ne zaman gelinir öngörüde bulunmak zor.”
Türkiye ile Suudi Arabistan arasında son dönemde siyasi ilişkilerde olumlu gelişmelerin ihracat rakamlarına da pozitif yansımasını beklediklerini dile getiren Çetinkaya, Suudi Arabistan’a doğal taş ihracatında geçtiğimiz yıllarda 150 milyon dolar seviyesini yakaladıklarını, önümüzdeki süreçte Suudi Arabistan’a doğal taş ihracatının bu seviyelere çıkmasını umduklarını vurguladı.
5 birlik maden sektör kurulunda güç birliğinde olacak
Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde 27 ana ihracatçı sektör bulunduğunu anlatan Çetinkaya, Maden Sektör Kurulu’nun madencilik sektörünün resmi temsilcisi olduğunu, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği ile birlikte gönüllülük esasına göre Maden Sektör Kurulunda yer alan Denizli İhracatçılar Birliği ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile birlikte 5 ihracatçı birliğinin madencilik sektörünün sorunlarının çözümü için aktif olarak görev yapacağını sözlerine ekledi.
Alimoğlu: “Maliyetlerimiz iğneden ipliğe artacak”
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, 2022 yılının ocak-temmuz döneminde yüzde 16’lık artışla 612 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini, bu ihracatın 457 milyon dolarlık büyük diliminin doğal taş ihracatı olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin doğal taş ihracatının 2022 yılı Ocak- Temmuz döneminde 1 milyar 208 milyon dolar olduğunu aktaran Alimoğlu, “Türkiye Geneli toplam doğaltaş ihracatının yüzde yüzde 38’i Ege Maden İhracatçıları Birliğinden gerçekleşti. Bu dönemde Türkiye Geneli doğaltaş ihracatında işlenmiş ürünler ihracatı yüzde 69 olurken, EMİB’in işlenmiş ürün ihracatı yüzde 80’e çıktı. İşlenmiş ürünler başta olmak üzere, doğaltaş ihracatımızı artırmak için üyelerimizle yaptığımız faaliyetlere hız kazandırdık. Bu çerçevede 26 firmamızla, Yeni Dönem Doğaltaş Pazarlama ve Strateji Geliştirme isimli UR-GE projemizi başlattık ve firmalarımızın ihtiyaç analizi çalışmalarını tamamladık. Kısa süre içerisinde yine bu firmalarımızla yurtdışı pazarlama faaliyetlerine başlayacağız” şeklinde konuştu.
Ekonomilerin güçlü olmasını en büyük beklentimiz
Elektrik ve doğalgaza 1 Eylül itibariyle gelen yüzde 50 zam sonrasında üretim maliyetlerinin iğneden ipliğe artacağı tespitinde bulunan Alimoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Girdi maliyetlerimizi nihai ürün fiyatlarına yansıyamıyor. Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 150’yi bulmuşken, Tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 80’lerde kalmış durumda. Bu tablo sürdürülebilir değil. Finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar başka bir sorun. Reeskont kredileri bir var bir yok. Faizler almış başını gitmiş. Bütün bunlara ilave küresel piyasalarda bir resesyon beklentisi her geçen gün güçlü bir şekilde artıyor. Ekonomiler güçlü olduğunda madene talep güçlü oluyor, ekonomiler kan kaybettiğinde madenlere talep bıçak gibi kesiliyor. Tabir yerindeyse ekonomiler nezle olduğunda, madenciler zatüre oluyor. O nedenle ekonomilerin güçlü kalması en büyük beklentimiz.”
Eylül ayının sonunda İtalya’nın Verona şehrinde düzenlenecek Marmomacc fuarı ile eş zamanlı olarak 15 üyeleriyle birlikte doğaltaş sektörel ticaret heyeti organize edeceklerini de aktaran Alimoğlu, diğer faaliyetlerini ise şöyle özetledi: “Muğla ve Afyon illerinde üye istişare toplantıları yaptık. Üyelerimizin sorunlarını birebir dinlenme şansı yakaladık. Diğer illerimiz de devam edeceğimiz bu toplantılarla üyelerimizden gelen sorunları çözebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu çerçevede, haziran ayının sonunda, Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TBMM’de madencilik sektörümüzün Bakanlık nezdinde yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak üzere girişimlerde bulunduk. Yine ağustos ayı içerisinde Madencilik platformunda yer alan kuruluşlarımızın Başkanlarıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcımız, Şeref Kalaycı ile görüşerek sektörümüzün sorunlarına yönelik tek bir elden destek talebinde bulunduk. Tümmer Başkanlığım döneminde 17 STK bir araya gelerek oluşturduğumuz Madencilik Platformu bu dönemde güçlü bir şekilde Türk Madencilik sektörü için çalışmaya devam edeceğiz. Cevherim Sensin isimli burs projesiyle başarılı gençleri sektörümüze mühendis olarak kazandırmaya devam ediyoruz. Katma değerli ürün ihracatını artırmak amacıyla, doğal taş sektöründe mimarlar ve tasarımcılar arasında köprü görevi gördüğünü düşündüğümüz AMORF Doğal Taş Tasarım ve Üretim Yarışmasını bu yıl 3. Kez düzenliyoruz. 400’ün üzerinde başvuru aldığımız yarışmamızın ödül törenini 14 Ekim tarihinde yine Efes Antik Kenti’nde sektörümüzün gala gecesi olarak büyük bir katılımla gerçekleştireceğiz. Madenlerin hayatımızdaki önemini ortaya koymak, yeşile duyarlı üretim yaptığımızı kamuoyu ile paylaşmak amacıyla İstanbul Maden İhracatçıları Birliğimizle dönüşümlü olarak düzenlediğimiz “Hayatımız Maden Çalıştayı”nın 5.’sini 2023 yılında Afyon’da düzenleme kararı aldık.”
Akın: “Yenilenebilir enerjide lisans bürokrasisi ortadan kaldırılmalı”
Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında enerji maliyetlerinin artacağı öngörüsüyle madencilik sektöründe pek çok firmanın yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneldiği bilgisi paylaşan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Akın, bu süreçte sektörün lisans bürokrasisine takıldığına dikkati çekti.
“Lisans bürokrasisi ortadan kaldırılırsa enerjide darboğazını aşarız” diyen Akın, “Sektörün enerji ile ilgili ciddi yatırımları var. Bir çok firma rüzgar ve güneş santralleri kurdu. Hem enerji darboğazından şikayet ediliyor, hem de enerji santralı kurmak isteyenler bürokrasi ile boğuşturuluyor. Bürokrasi sorun olmaktan çıkarsa enerjide sorun olmaz. Mevzuat hazretlerini aşmamız lazım. Evet, finansmanda sıkıntı var ama bırakın finansman sorunu olmayan şirketler bu santralleri kursunlar” dedi.