İmamoğlu: Anlaşamamak En Zor Şey

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte, aralarında 2 bin 283 rakımdaki Sarı Saltık Türbesi’nin de bulunduğu Tunceli’deki bazı Alevi inanç merkezlerine ziyaretlerde bulundu. “Birbirimizi anlamak, aslında dünyanın en kolay şeyi” diyen İmamoğlu, “Anlaşamamak en zor şey. Bazen en zor şeyi başarıyoruz. Birbirimizi anlamamayı ve dinlememeyi başarıyoruz. Umuyorum ki, bunu aşacağız” şeklinde konuştu. 
PERTEK – HOZAT / TUNCELİ 
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Elazığ’ın ardından Tunceli’nin Pertek ve Hozat ilçelerinde bir dizi ziyaretlerde bulundu. İmamoğlu çifti, Pertek’te Ağuçan Ocağı Türbesi, Cemevi ve Kültür Merkezi ile Sultan Hıdır Türbesi’ni; Hozat’ta ise, Derviş Cemal Ocağı ve 2 bin 283 rakımdaki Sarı Saltık Türbesi’ni ziyaret etti. İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat tarafından Alevi vatandaşlarca kutsal kabul edilen ziyaretler ve tarihsel süreçleriyle ilgili bilgilendirildi. Ziyaret alanlarında bulunan vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan İmamoğlu çifti, yurttaşlardan gelen fotoğraf çektirme taleplerini yerine getirdi. Dilek ağacına bez bağlayıp, mum yakarak dileklerde bulunan İmamoğlu çiftine bir genç, Zülfikar kolyesi hediye etti. 
“Birbirimizi Anlamak, Aslında Dünyanın En Kolay Şeyi”
İmamoğlu, inanç merkezlerine yaptığı ziyaretleri, şu sözlerle değerlendirdi: “Aslında toplumumuzun çok keşfetmediği, çok derin düşüncelerin, felsefelerin olduğu bir vatanımız var, en doğusundan en batısına, bazen binlerce yıl gerisine gidecek kadar. Bir yanıyla inancımız adına çok özel anlar, çok özel kişilikleri bu topraklarda yatıyor. Hep söylüyorum; birbirimizi anlamak, aslında dünyanın en kolay şeyi. Anlaşamamak en zor şey. Bazen en zor şeyi başarıyoruz. Birbirimizi anlamamayı ve dinlememeyi başarıyoruz. Umuyorum ki, bunu aşacağız. Yeni nesil gençlerde en çok hoşuma giden şey, ön yargılarını yıkmış bir nesil geliyor. Bugün belki bazı acı bedeller ödeniyor ya da süreçler yaşanıyor, ama günün sonunda şu an genç nesilde hissettiğim ön yargıları yıkmış tavırlarını, hoşgörüsü yüksek yaklaşımlarını, ben milletimiz adına, geleceğe dair büyük bir umut kapısı olarak görüyorum. Bu bağlamda ben, her adım attığı yöresinde bambaşka bir aydınlanma yaşıyorum kendi ruh halimde, memleketin her noktasında. Bugün de birçok kez geldiğim Tunceli’nin il sınırlarında, keşfedilmeye muhtaç, görmediğiniz zaman aslında gelmemiş kabul edileceğiniz noktaları görmekten büyük mutluluk duyuyorum.”
MHA