9645,02%-0,50
32,58% 0,23
34,78% 0,37
2422,50% -0,41
4003,65% -1,71
DEVA Partili Cem Avşar, 17 Ağustos Marmara depreminin 23. yıl dönümünde yaptığı açıklamada ülke genelinde 7 milyon konutun yenilenmesi gerektiğini söyledi.
DEVA Partili Cem Avşar, 17 Ağustos Marmara depreminin 23. yıl dönümünde yaptığı açıklamada ülke genelinde 7 milyon konutun yenilenmesi gerektiğini söyledi. DEVA Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Cem Avşar’ın açıklaması şu şekilde:
“Bugün 17 Ağustos Depremi’nin üzerinden tam 23 yıl geçti. Yaklaşık 20 bin insanımız 45 saniye süren bir sarsıntıda çürük yapılar ve aciz yönetim sebebiyle hayatını kaybetti. Ancak 17 Ağustos’tan ve daha sonra yaşanan depremlerden hiçbir ders alınmadı. Vaat edilen Kentsel Dönüşüm Projeleri gerçekleştirilemedi. Beklenen İstanbul depremine bir hazırlık yapılamadı.
Resmî rakamlara göre Türkiye’de 1,5 milyonu acil olmak üzere en az 7 milyon konutun deprem riskine karşı dönüşmesi gerekiyor. Kredi faizlerinin yüksek olması, ödeme süreçlerinin kısa olması, kira desteğinin çok az olması ve benzeri etmenler sebebiyle vatandaşlarımız evlerini kentsel dönüşüme vermek istemiyor. Bu durumda üçte iki çoğunluk şartı da sağlanamayınca kentsel dönüşümün ilerlemesi sağlanamıyor. Müteahhit ve TOKİ ise parsel şartları, inşaat maliyetleri gibi sebepler ile yapı yapmak istemiyor.
Depreme hazırlıksız olarak zaman kaybettiğimiz bu süreçte sorunlara bir de imar afları ve kâğıt üzerinde süregelen yapı denetim kontrolleri ekleniyor. Hazine’de paraya sıkışan iktidar, sıkıştığı her an bir imar affı çıkararak parayı vatandaşın canına tercih ediyor. Bu sorunları görmezden gelen ve yıllardır bu konunun üzerine gitmeyen iktidarın kentsel dönüşüm vaatleri lafta kalıyor.”
Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Avşar, açıklamalarına şunları diyerek devam etti:
“DEVA Partisi iktidarında şeffaf olacağız. Demokratik yönetimi esas alacağız. Hesap verebilir bir ‘Kentsel Yenilenme’ süreci izleyeceğiz. Merkezi ve yerel yönetim iş birliği ile ilk önce acil tehlike arz eden bölgelerde, daha sonra ise tüm Türkiye’de çürük ve dayanıksız yapıları ortadan kaldıracağız.
Kentsel Yenilenme için uzun vadeli ve uygun koşullu kredi desteği sağlayacağız. Gerekli kira desteğini uygun seviyeye yükselteceğiz. Lağvedilen Ulusal Deprem Konseyi’ni bilimsel çalışmalarını gerçekleştirmek üzere tekrar etkin duruma getireceğiz. Müdahale odaklı afet yönetimi anlayışını terk ederek risk odaklı afet yönetim anlayışını hâkim kılacağız. Yani depremle mücadeleye deprem olmadan önce başlayacağız.
Deprem toplanma alanlarının imara açılmasının önüne geçeceğiz. Afet mevzuatını tüm yönleriyle yeniden düzenleyeceğiz ve afet yönetimini yerinden yönetim ilkesine uygun olarak yeniden yapılandıracağız. İmar mevzuatına ve ruhsata aykırı kaçak yapıların, imar afları ile yasallaşmasını engelleyeceğiz.”
'DASK genişletilecek, sismik izolasyon teknolojisi yaygınlaşacak' diyen Avşar, sözlerini şunları söyleyerek tamamladı:
“Doğal Afet Sigorta Kurumu (DASK) tarafından yapılan Zorunlu Deprem Sigortası’nın kapsamını genişleteceğiz ve bu kapsama girmeyen yapı bırakmayacağız. DASK sigortasını, depremden etkilenen vatandaşlarımızın konut harici kayıplarının da karşılanması yönünde düzenleyeceğiz. Yapı Denetim Sistemi’ni tekrar güçlendirerek sadece kâğıt üzerinde süren etkisiz ve kontrolsüz denetime son vereceğiz ve ‘Yetkin Mühendislik Sistemi’ uygulamasına geçeceğiz. Yapılar için e-Kimlik Belgesi oluşturacağız, yapı malzemelerinin üretim ve uygulama safhalarında yapılan denetimlerin Yapı e-Kimlik Belgesi’nde yer almasını sağlayacağız. Sismik izolasyon teknolojisinin kullanılmasını yaygınlaştıracağız.
Kentsel dönüşüm ve deprem afetlerine ilişkin riskleri bertaraf etmek amacıyla uygun şehir planlaması ve mühendislik yöntemlerinden yararlanılarak hazırlayacağımız Hayat İstanbul Projesi ile beklenen İstanbul depreminin oluşturacağı yıkıma ‘dur’ diyeceğiz. Afetler için gerekli miktarda kaynak ayırarak bütün harcamaları şeffaflık çerçevesinde kalem kalem açıklayacağız.
DEVA Partisi milletimizin canını hiçe sayan ve kentsel dönüşümü rant kapısı olarak algılayan bu zihniyeti, seçim sabahı sandıkta milletimizin mührü ile tarihin karanlık sayfalarına yollayacak.”
Hibya Haber Ajansı
