Atatürk, gençliğin ülkenin geleceği olduğunu her fırsatta vurgulamış ve onlara yönelik vizyonunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Ona göre gençler, yalnızca fiziksel olarak güçlü değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve entelektüel açıdan da gelişmiş bireyler olmalıydı. Bu nedenle eğitim, onun en önemli önceliklerinden biri olmuştur.
Atatürk, gençlerin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşabilmeleri için bilimsel ve laik bir eğitim sistemine ihtiyaç duyulduğunu görmüştür. Okulların, gençlerin düşünme becerilerini geliştiren, eleştirel düşünebilen, sorgulayan bireyler yetiştiren kurumlar olmasını istemiştir. Bu bağlamda, eğitim reformları gerçekleştirmiş, medreselerin kapatılması, Latin harflerine geçiş, kız çocuklarının eğitimine önem verilmesi gibi köklü adımlar atmıştır.
Gençlerin milli bilinçle donatılması da Atatürk’ün eğitim anlayışının temel parçalarındandır. Tarihi, kültürü ve milli değerleri öğrenen gençler, hem geçmişe saygılı hem de geleceğe umutla bakan bireyler olacaktır. Atatürk’ün bu vizyonu, gençlerin sadece bilgiyle değil, aynı zamanda değerlerle donanmış olmalarını da kapsar. Eğitim yoluyla elde edilen bu bilinç, gençlerin Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyup geliştirmesinde kritik bir rol oynar.