10971,52%1,24
42,03% 0,24
48,46% -0,18
5412,27% -0,31
9047,60% 0,46
Karstik arazilerdeki lapyalar, kamenitsalar ve akalker yapıları Anamur’u doğal bir laboratuvara dönüştürüyor. Mersin’in doğa ve tarih zenginliğiyle öne çıkan ilçesi Anamur, bu kez yer altı ve yer şekilleriyle gündeme geliyor. Coğrafya öğretmeni Nevzat Çağlar, uzun yıllardır Anamur ve çevresinde yürüttüğü jeomorfolojik araştırmalar ile bölgenin gizli jeolojik mirasını bilim dünyasına kazandırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Çağlar, son olarak Anamur’un hinterlandında bulunan karstik kaya oluşumlarını inceleyerek, bölgenin coğrafi yapısına dair yeni bulgular elde etti.

Çağlar’a göre Anamur, karstik şekillerin neredeyse tamamının görülebileceği nadir alanlardan biri. Kalker (kireçtaşı) yapısının yoğunluğu nedeniyle yüzey ve yer altı şekilleri oldukça çeşitlilik gösteriyor. Yüzeyde erime ve su etkisiyle oluşan oyuklar, oluklar ve kanallar, lapya adı verilen küçük karstik şekilleri meydana getiriyor. Bu lapyalar, kimi zaman birkaç santimetre, kimi zaman ise birkaç metre derinliğe ulaşabiliyor.
Nevzat Çağlar, incelemelerinde özellikle kanalcıklı ve oluklu lapya türlerine dikkat çekiyor. Bu yapılar, suyun kalker üzerinde oluşturduğu oyuntularla meydana geliyor ve doğanın binlerce yıl süren sabırlı bir çalışmasının ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Çağlar ayrıca yöre halkının “kaklık” adını verdiği, coğrafyacılar arasında ise “kamenitsa” olarak bilinen, kazan veya tencereye benzeyen erime çukurlarını da fotoğraflayarak belgeledi. Bu doğal oluşumlar, hem bilim insanları hem de doğa meraklıları için önemli bir gözlem alanı oluşturuyor.

Anamur çevresinde yapılan bu araştırmalar, bölgenin yalnızca tarımsal ve turistik değerleriyle değil, aynı zamanda jeolojik ve akademik potansiyeliyle de öne çıkmasını sağlıyor. Çağlar’ın çalışmaları, Anamur’un “doğal laboratuvar” olarak tanımlanmasını güçlendiriyor. Her biri doğanın zaman içindeki işleyişini gözler önüne seren karstik şekiller, coğrafya öğrencileri için de saha eğitimi açısından büyük önem taşıyor.
Nevzat Çağlar yaptığı açıklamada, “Anamur ve çevresi, karstik süreçlerin tüm aşamalarının gözlenebildiği çok özel bir coğrafyaya sahip. Bu bölgede lapya, dolin, uvala ve obruk gibi karstik oluşumların tamamına rastlanabiliyor. Bilimsel açıdan bakıldığında burası adeta açık hava laboratuvarı konumunda” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre, Anamur’un kalker zemininde şekillenen bu karstik yapılar, bölgenin su kaynakları, ekolojik dengesi ve doğal güzellikleri açısından da belirleyici rol oynuyor. Özellikle yer altı sularının hareketi, mağaraların oluşumu ve toprağın mineral yapısı açısından lapyalar önemli birer gösterge niteliği taşıyor.
Çağlar’ın yürüttüğü bu kapsamlı araştırmalar, sadece bilimsel çevrelerde değil, doğa fotoğrafçıları ve yerel yönetimlerin de ilgisini çekiyor. Anamur’un karstik alanlarının korunması ve jeoturizm kapsamında değerlendirilmesi için çeşitli projelerin geliştirilmesi hedefleniyor.
Doğanın binlerce yıllık sabrıyla şekillenen bu taş anıtlar, Anamur’un yalnızca yüzeyde değil, yerin derinliklerinde de sakladığı jeolojik mucizelerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Nevzat Çağlar’ın saha gözlemleri, Anamur’un coğrafyasını daha iyi anlamak ve gelecek kuşaklara aktarmak adına büyük bir adım olarak görülüyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.