Tarih: 21.12.2022 09:32

Akşener: “Cesaretimizi, milletimizden alıyoruz”

Facebook Twitter Linked-in

Akşener, “AK Parti iktidarı, sendikal örgütlenmeye, yüzde 2 barajı getirerek, üye kaybı yaşayan, yandaş sendikalarını, kurtarmaya çalışıyor” diyerek, “Bunu yaparken de, diğer sendika üyelerine, adeta 2’nci sınıf üye muamelesi yapmak istiyor. Bu düzenleme, daha önce, yüzde 1 olarak uygulanmak istenmiş ama sendikalar arasında eşitsizlik doğuracağı gerekçesi ile, Danıştay tarafından iptal edilmişti. İktidar ise, her zamanki hukuk tanımazlığıyla, bu defa, oranı, yüzde 1’den, yüzde 2’ye çıkararak, yeniden getiriyor.” ifadelerini kullandı.

Düzenlemeden yaklaşık 250 bin memurun etkileneceğini söyleyen Akşener, şunları kaydetti:

“188 sendika ve 9 konfederasyonun da faaliyetlerine devam etmesi, mümkün olmayacak. Bundan sonra da, yeni sendikaların kurulmasının, önüne geçilmiş olacak. Ayrıca, sendika üyesi olması yasaklanan yaklaşık 1 buçuk milyon kamu görevlimiz de 706 liralık ödemeden mahrum kalacak. Ez-cümle, yine buram buram insan odaklılık kokan, AK Parti’ye yakışır bir ucube düzenlemeyle, karşı karşıyayız.”

Akşener, Türkiye’nin Cumhuriyet kriziyle karşı karşıya olduğunu ileri sürerek, “Millet ile devlet arasındaki bağı, koparanların devletin sahipliğini, milletin elinden almaya kalkanların; Partili Cumhurbaşkanlığı denilen, ucube bir sistemle, koskoca Türk Devleti’ni, bir kişiye ve etrafındaki yandaş takımına amade edeceğini düşünenlerin; sebep olduğu bu krizin sonuçlarını artık hayatımızın her alanında hissediyoruz.” diye konuştu.

“Türkiye, artık patolojik semptomlar gösteren, tehlikeli bir zihniyet tarafından yönetiliyor” ifadesini kullanan Akşener, sözlerine şöyle devam etti:

“Maalesef, empati, vicdan, sorumluluk bilinci gibi insani kavramlarla bağını tamamen koparmış, sosyopat bir yönetim anlayışıyla, karşı karşıyayız. Bu bir gerçek. Nitekim bu gerçeği iktidar mensuplarının her hareketinde, her cümlesinde, her kelimesinde endişe verici bir sıklıkla görüyoruz. Beceriksizleriyle fakirleştirdikleri asgari ücretlimizin, memurumuzun, emeklimizin maaşlarına yapmak zorunda olukları, düzenlemede bile bu gerçeğe şahit oluyoruz.”

Akşener, EYT konusuna da değinerek, “EYT’li kardeşlerimizin durumuna ilişkin, sorulan bir soruya, ‘EYT mi?’ diye cevap veren, Nebati Bakan, birbirinden ciddiyetsiz açıklamalarına, geçtiğimiz günlerde, bir yenisini daha ekledi. Çıktı, hiç utanmadan, zerre sıkılmadan,  bu milletin gözünün içine baka baka; ‘Asgari ücretliye de, memura da, emekliye de, ne verilse haklarıdır. Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek, bereket getirir.’ dedi. Bu ne cürettir. Bu ne utanmazlıktır. Hayırdır Sayın Bakan, sadaka mı dağıtıyorsunuz? Kendinize gelin. Altı yaşındaki çocukların evlendirildiği yerde, bereket olmaz. ” şeklinde konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis ve siyasi yasak kararını gündemine alan Akşener,  şu şekilde konuştu:

“Yargıyı, demokrasiye karşı, bir sopa olarak kullanan, 28 Şubat zihniyetinin, günümüzdeki temsilcisi olduğu bir kez daha açığa çıktı. Seçimle alamadıkları İstanbul’u, Hatta düzelteyim, seçimle alamayacakları İstanbul’u, yargı yoluyla almak için, yine bir rezilliğin, peşine düştüler. Kadınlara ‘sürtük’ demenin, suç sayılmadığı bu ülkede, İçişleri Bakanı’nın ‘ahmak’ sözünü iade etmek, suç sayıldı. Bu karar, Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim gündemidir. Bu karar, Türk demokrasisine vurulmuş bir darbedir.” 

Akşener, “Milletin değişim isteği, körelsin istiyorlar” diyerek, “Umutsuzluk, hakim olsun istiyorlar. Millet dayanışma gösteremesin, herkes, kendi derdine düşsün istiyorlar. Gerçeklerin, mutlaka ortaya çıkmak gibi, çok güzel bir huyu vardır. Kendi derdine düşen sensin, Sayın Erdoğan. Korkuyorsun. Hatta, Ekrem Başkan’a çektiğin operasyonu savunmak için, 20 sene önce okuduğun şiirin, suç olduğunu söyleyecek kadar, paniklemiş haldesin. Ama, sen hiç merak etme; Sen ne kadar korkaksan, biz de o kadar kararlıyız. Çünkü biz cesaretimizi, milletimizden alıyoruz.” diye konuştu.

2023 seçimlerine değinen Akşener, “2023 seçimlerinde, milletimiz öyle bir ders verecek ki; 1980’de, 1997’de demokrasiyi askıya alan darbecilerin, bugünkü ruh ikizleri  aynı 1983’te rahmetli Özal’ın, tek başına iktidara geldiği gün olduğu gibi, yeniden üzülecek. Onlar üzülecek ama 85 milyon artık hep birlikte sevinecek. Hep birlikte gülecek. Sandıkları patlatıp, güçlü, zengin ve mutlu Türkiye’yi inşa etme vaktidir. Sandık ufukta belirdi. Hakkın vadettiği günler artık doğdu. Vakit, İYİ’lerin vaktidir. Emin olun, çok az kaldı.” ifadelerini kullandı.

Hibya Haber Ajansı




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —