Bu fotoğraf, sadece bir kare değil, bir anın şiiri. Anamur'un ruhunu yansıtan bu kompozisyonda, gökyüzünün lacivert fonu önünde yükselen cami, adeta bir denge ve huzur abidesi gibi duruyor. Minarelerin silüeti, şehrin ufkunu keskin çizgilerle çizerken, caminin kubbesi zamana meydan okuyan bir bilgelikle parlıyor.
Caminin etrafında dans eden palmiye ağaçları, Akdeniz'in sıcaklığını ve egzotik ruhunu fısıldıyor. Onların zarif duruşu, fotoğrafa bir canlılık ve derinlik katıyor. Gece lambalarının yaydığı sıcak turuncu ışık, taş binalara ve asfalta düşerken, fotoğrafın genel serin tonuyla büyüleyici bir tezat oluşturuyor. Bu ışıklar, sadece yolu aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda şehre bir yaşam enerjisi katıyor.
Bu kare, modern şehir hayatının karmaşası içinde bile bir sükûnet adası bulabileceğimizin kanıtı. Yolun hafifçe bulanıklaşan araç ışıkları, hayatın akışını sembolize ederken, cami ve çevresi bir duruş ve kök salmışlık hissi veriyor. Bu fotoğraf, bir şehri, bir kültürü ve bir anı aynı anda anlatıyor. Her baktığımızda, içimizde bir dinginlik uyandırıyor ve Anamur'un bu özel köşesine hayranlıkla bakmamızı sağlıyor.