Ankara'da yaşanan bir aile dramı, kadın cinayetlerinin geldiği korkunç boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü'ne bağlı 5'inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü'nde sivil memur olarak görev yapan yüksek mühendis Başak Gürkan Arslan, boşanma aşamasında olduğu eşi Barış Arslan ve kayınpederi Kudret Arslan ile yaşanan tartışmada vahşice katledildi.
Olay, Başak Hanım'ın 5 yaşındaki kızının gözü önünde meydana geldi. Savcılıkta ifade veren katil zanlısı Kudret Arslan, mal paylaşımı konusundaki anlaşmazlık yüzünden tartışma çıktığını belirterek, oğlunun hiçbir şey yapmadığını iddia etti. "Başak'ı oğlumu aldattığı için öldürdüm. Namusumu temizledim" sözleriyle pişkin bir savunma yapan Arslan, cinayeti bir anlık öfke sonucu işlediğini ileri sürdü. Ancak avukat ve yakın çevrenin açıklamaları, olayın bir cinnet değil, planlanmış bir eylem olduğunu gösteriyor. Başak Gürkan Arslan'ın ailesinin avukatı Alperen Bektaş, çiftin anlaşmalı olarak boşanma aşamasında olduğunu, herhangi bir nafaka veya tazminat talebi bulunmadığını söyledi.
Yalnızca çocuğun giderleri için küçük bir nafaka talebi olduğunu vurgulayan Bektaş, "Müvekkilim boşanma duruşmasına 14 gün kala planlı bir şekilde öldürüldü. Başak Hanım'ın vücudunda tek değil, birden fazla bıçak darbesi bulunmakta. Bu olay yalnızca bir cinnet değil, organize edilmiş bir kadın cinayetidir" dedi.
Başak Hanım'ın arkadaşlarının, evlilik sürecinde eşinden şiddet gördüğünü aktardığını belirten Bektaş, yaşam hakkının hiçbir gerekçeyle elinden alınamayacağını vurguladı. "Kadınların hayatı hiçbir erkeğin mal anlayışı ya da namus bahanesiyle karartılamaz. En ağır cezayı almaları için sonuna kadar mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı. Olay sonrası kayınpeder Kudret Arslan ve eşi Barış Arslan, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Sincan Cezaevi'ne gönderildi. Bu vahşet, toplumda derin infial yaratırken, kadın cinayetlerine karşı daha güçlü tedbirlerin alınması gerektiği gerçeğini bir kez daha hatırlattı.