Bolu, Çankırı ve Sinop'un ayrılışından yeni ilçe ilanlarına uzanan zincir, Kastamonu'yu 20 ilçeli bugünkü yapısına taşıdı.
Anadolu'nun eski yerleşimlerinden Kastamonu, Osmanlı döneminde yalnızca bir şehir değil, çevresini de içine alan geniş bir vilayetti. Bu genişlik, bugünkü Bolu, Çankırı ve Sinop'u kapsayacak ölçüdeydi. 20. yüzyılın başında idari sınırlar daralmaya başladı; 1907'de Bolu'nun ayrılması ilk önemli dönemeç oldu. 1918'de Çankırı ve Sinop'un da müstakil il statüsü kazanmasıyla Kastamonu'nun çerçevesi, günümüzdeki şekline yaklaşan bir görünüm aldı.
Cumhuriyet'in ilanının ardından 1924 Anayasası, idari taksimatı "il–ilçe–bucak–köy" olarak belirledi. Kastamonu bu düzenlemeyle merkez ilçe dâhil 12 ilçeli bir il olarak kayda geçti. İlçe sayısındaki ilk büyük artış 1969'da yaşandı: Bozkurt, Abana'dan ayrılarak bağımsız ilçe oldu ve sayı 13'e çıktı. 1980'lerin sonu ise dönüşümün hızlandığı dönemdi. 1988 tarihli 3392 sayılı Kanun ile İhsangazi, Şenpazar, Pınarbaşı ve Doğanyurt ilçe yapısına eklendi. Bunu, 1990'da çıkarılan 3644 sayılı Kanun izledi; Ağlı, Hanönü ve Seydiler ilçe statüsü aldı. Böylece Kastamonu'nun ilçe sayısı merkezle birlikte 20'ye ulaştı. Bu adımlar, ulaşımın gelişmesi, hizmetlerin yaygınlaşması ve yerel yönetimlerin etkinliğinin artırılması gibi hedefler doğrultusunda atıldı.
Kastamonu, günümüzde 20 ilçesi ve 1072 köyüyle dikkat çeker. Köy sayısı açısından ülkede üst sıralarda yer alan il, kırsal yerleşimlerin sürekliliğini güçlü biçimde korur. Tarım, ormancılık ve kıyı hattındaki geçim pratikleri; kanyonlar, yaylalar ve sahil yerleşimleriyle birlikte ilin yaşam ritmini belirler. İlçeler arası bağlantıların iyileşmesi, sağlık ve eğitim hizmetlerinin iç kesimlere erişmesi, turizm potansiyelinin harekete geçmesi gibi unsurlar, idari ölçeğin sahadaki karşılığını açık biçimde gösterir.
Merkez, Abana, Ağlı, Araç, Azdavay, Bozkurt, Çatalzeytin, Cide, Devrekani, Daday, Şenpazar, Taşköprü, Seydiler, İnebolu, Küre, Doğanyurt, Tosya, Pınarbaşı, İhsangazi, Hanönü.
Kaynakça: Kastamonu haberleri