Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail'in devam eden saldırıları ve bölgedeki vahim insani yardım sorunları, küresel gündemin merkezindeki yerini koruyor. Son günlerde gelen haberler, Gazze'deki yaşam mücadelesinin alarm verici boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle Birleşmiş Milletler'in (BM) peş peşe yaptığı kritik uyarılar, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiriyor.
BM yetkilileri, insani yardım malzemeleri ve personelinin Gazze Şeridi'ne girişinin engellenmesi konusunda sert bir dille uyarıda bulunuyor. Bu engellemeler, bölgedeki temel yaşam malzemelerine erişimi ciddi şekilde kısıtlayarak zaten zor durumdaki sivil halkın hayatta kalma şansını azaltıyor. Gıda, ilaç ve tıbbi malzeme gibi hayati öneme sahip yardımların engellenmesi, uluslararası hukukun ve insani ilkelerin açıkça ihlali anlamına geliyor.
Devam eden çatışmalar ve saldırılar nedeniyle yaralanan veya kronik hastalıklarla mücadele eden binlerce Filistinlinin durumu kritik. Acil tıbbi bakım ihtiyacı olan bu kişilerin komşu ülkelere veya daha güvenli bölgelere tahliyesi büyük önem taşıyor. Ancak bu tahliye süreçleri de hem İsrail'in kısıtlamaları hem de güvenlik sorunları nedeniyle aksıyor. Sağlık kuruluşları, kapasitelerinin çok üzerinde hasta ve yaralıya hizmet vermeye çalışırken, tıbbi personel ve malzeme eksikliğiyle boğuşuyor.
UNRWA'ya (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) ait merkezlere yapılan baskın haberleri ise uluslararası alanda büyük tepki çekti. Sivil sığınma ve yardım dağıtım merkezi olarak kullanılan bu tesislere yönelik eylemler, korunması gereken BM tesisleri statüsünün ihlali anlamına geliyor. Bu tür saldırılar, insani yardım çalışmalarının güvenliğini tehlikeye atarken, zaten evsiz kalan ve çaresiz durumdaki mültecilerin umutlarını da yok ediyor.
Yerel kaynaklar ve ajanslar, İsrail saldırılarında yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının giderek arttığını bildiriyor. Bombardımanlar, Gazze'deki altyapıyı, konutları ve hastaneleri yerle bir ediyor. Yaşanan yıkım ve can kayıplarının boyutları, bölgedeki insani felaketin derinliğini gözler önüne seriyor. Uluslararası gözlemciler, savaş suçu iddialarının acilen araştırılması gerektiği konusunda hemfikir.
Gazze'deki insani durumun sürdürülemez olduğu aşikar. Uluslararası toplumdan beklenen, insani yardım koridorlarının acilen ve kesintisiz şekilde açılmasını sağlamak ve tüm tarafları uluslararası hukuka uygun hareket etmeye zorlamaktır.